28 Temmuz 2015 Salı

Yeni Talan Alanı! Havuz Firmaları Gözünü Savunma Sanayine dikti!

Havuz şirketlerinin yeni hedefi Savunma Sanayiindeki projeler. Savunma Sanayii bütçesinde yıllık 22 milyar dolar gibi muazzam bir pasta söz konusu. Hükümet referansıyla birçok kamu ihalesi alarak zenginleşen şirketler inşaat sektöründeki rantı yeterli görmeyince gözlerini Savunma sektörüne diktiler. Bu dev pasta şimdiye kadar nispeten daha usulüne uygun dağıtılırken bundan sonra ‘’havuza’’ destek veren yandaş şirketlere dağıtılması kapalı kapılar arkasında planlanıyor. Böylece inşaat rantı azalan yandaş firmaların talan edecekleri başka mecralar açılmış oluyor. Ne yazık bu mecra çoluk çocuğun elinde hiçbir zaman oyuncak olmaması gereken Savunma Sanayi!
İlk olarak Savunma Sanayi (SSM) Müsteşarı Murat BAYAR, Milli Gemi MİLGEM ihalesinin KOÇ grubuna ait RMK Tersanesi’nden alınmasına karşı çıkması nedeni ile görevinden alındı. Hatırlanacağı üzere bu konuda Internet’e bir tape düşmüştü. Bu tapede dönemin Başbakanı’nın Metin Kalkavan ile görüşerek  ihaleye müdahil olması ve projenin RMK’dan alınması kamuoyuna yansımıştı.  
Savunma Sanayi’ni bir üst lige çıkaran BAYAR’ın yerine THY TEKNİK A.Ş.’den İsmail DEMİR getirildi. Bu atama ile Savunma Sanayi’nde hiçbir tecrübesi ve birikimi olmayan daha çok inşaat işlerinde tecrübeli yandaş firmaların sektöre dâhil olmasının önü açıldı. Böylece inşaattaki rantları azalmış bu firmaların maalesef savunma sanayimizi bitirene kadar sömürecekler.
Aselsan ve TSKGV şirketleri Havuzun hedefinde
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında çekilen sıkıntılar, müttefikimiz ABD’den yediğimiz ambargo TSK’nın milli bir Savunma Sanayi ihtiyacını hissetmesine sebep oldu. Bunun üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı  (TSKGV) ve bağlı kuruluşları ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ-TAİ, ROKETSAN gibi şirketler kuruldu. Zaman içerisinde TSK, ihtiyaçlarının %50 den fazlasını bu şirketlerle karşılayabilir duruma geldi. Bu tablo ihalelerden daha fazla nemalanmak isteyen yandaş firmaların iştahını kabartmış durumda.
Hükümete yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre SSM Müsteşarı’nın kritik ataması bu konu ile ilişkili. Savunma Sanayi’nde yüksek bütçeli ihaleler alan, büyük projeler yürüten Aselsan, Havelsan, Roketsan gibi TSK Güçlendirme Vakfı şirketlerinin BMC örneğindeki gibi siyasetin güdümüne gireceği kulislerde konuşulan konular arasında. Savunma Sanayiine zırhlı araç üreten BMC’ye Çukurova Holding’in Interbank’a olan borçları bahane edilerek TMSF tarafından el konulmuştu. Sadece İzmir’deki arazisinin değeri 1,5 milyar TL olan firmanın ihalesini 751 milyon TL ye Ethem SANCAK’ın sahibi olduğu Es Mali Yatırım AŞ’nin kazanması kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı.
Sabiha Gökçen’in işletmesinin Malezyalı’lara devri operasyonunun perde arkasında yurt dışına kaçırılan kara paraların aklanması iddiaları var. Benzer bir yöntemin BmC’nin el değiştirmesi için de kullanılmıştır. Buna göre Es Mali Yatırım AŞ’nin arkasındaki asıl mali güç de Katar Emirliği.
BMC’nin havuz kontrolüne geçmesi sonrası tüm bütün asker projelerde askeri araçların hepsi BMC’ye yönlendirilmesi kararı alınması dikkat çekici. SSM’nin bunu kendi özel kanunu ile rahatça yapma yetkisi var. Şu an bu yetki havuz lehine dönmüş durumda. 
TSKGV’nin sahip olduğu şirketlerinde farklı bir model ile yandaş firmaların kontrolü altına girmesi planlanıyor. TSKGV şirketlerinin yönetim kurullarında görev yapmakta olan TSK kökenli üst düzey yöneticilerin yerlerine son 1,5 yıl içinde hükümete yakınlığı bulunan kişi ve kuruluşlardan temsilcilerin atanması dikkat çekiyor. Önceki yapıya taban tabana zıt şekilde TSKGV şirketlerinin amiral gemisi olan Aselsan’ın yönetim kurulundaki 9 üyenin tamamı TSK mensubu iken şu anda TSK mensubu sadece bir üye kaldı.
Aselsan’ın icracı üst yönetimi ise büyük değişiklilere uğradı. Her türlü baskıya karşı ASELSAN’ı tek parça halinde tutmayı başaran eski Genel Müdür Cengiz Ergeneman emekli edildi. Kendisinin yıldızı eski bürokrat yeni yönetim kurulu başkanı Hasan Canpolat ile bir türlü barışmamıştı. Dört genel müdür yardımcısından üçü yaş haddinden emekli olacakları zamanı beklemeden, gruplarından koparılarak pasif görevlere getirildi.
Değişikliklerin sadece üst yönetimle sınırlı kalmayacağı vakıf şirketlerin yapısının da yandaş firmalarla çalışabilecek şekilde yeniden dizayn edileceği hatta ASELSAN’ın beşe bölüneceği konuşuluyor. Bu şu demek, büyük lokma olan ASELSAN beş parçaya bölünerek ranta daha açık hale gelecek.
Buna yönelik ASELSAN’da 2014 Eylül ayında organizasyon değişikliği gerçekleştirildi. Yapılan bu değişiklik ile 4 olan sektör sayısı 5’e çıkarıldı. Yeni kurulan sektör başkanlığı Ulaştırma, Güvenlik, Enerji ve Otomasyon Sistemleri Sektör Başkanlığı’dır. Bu konu başlığına bakıldığında ASELSAN’ın ilk kuruluş felsefesinden uzaklaşmakta olduğu göze çarpmaktadır. Firmanın öncelikli amacı Askeri ihtiyaçların milli imkânlarla geliştirilmesi olup 4 sektör bu amaç ile uygun hareket etmektedir. Ancak yeni kurulan sektör başkanlığının yüksek cirolu işlere yelken açtığı görülmektedir.
Benzer değişiklikler Askeri simülasyon, komuta kontrol gibi işleri yürütmekte olan Havelsan’da da gerçekleşti. Hükümete yakın bürokrat kökenli Sadık Yamaç Genel Müdür oldu. Türk Telekom Bilecik İl Müdürü Orhan Muratoğlu da teamüllere aykırı olarak tepeden inme bir şekilde Genel Müdür Yardımcısı oldu.
Orhan Muratoğlu ODTÜ Kimya mezunu, 1979 doğumlu. Lisansını dokuz senede bitirdiği biliniyor. TT’de de zaten teamüllere aykırı biçimde birkaç kademe atlayarak il müdürlüğüne atanması şaşkınlığa sebep olmuştu. Türk Telekom’da iken İskenderpaşa tarikatının Ankara sorumlusu olarak biliniyor.

Dr Nazım



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder